Yarım kalmış yareleri hesap edip tüm yazılanların sonuna bir zeyl attırmak gerek. Öyle diyorum ! Anlamını yitirmesin diye sevgilimin nağmeleri, bu sefer bir ek yapmayacağım. Eksiz köksüz nitelemelerde bulunacağım. Ağızlıklı sigaramın tütünü dolarkan içime, geçmişten esiyor cümleler, TÜTÜN; Kız saçı demişler ona, renginden ve salkım saçak bir arada duruşu ve miskler gibi koktuğundan sebep. Tütün kokusu üflendi içime, aşk da sevda da rezil oldu gitti. Sarı ayva kızıl nar , söz verip de almadın vıdı vıdı, tını mını , gıdı gıdı, ah uh oh , kah kih keh, duvardan duvara çarpan, çarpınca değil ! Çıktığı yerde anlamını yitiren tınılar dolaşıyor etrafımda, çağrışımdan uzak belleklere kazınılası destanlar geride şöyle bir bekleye dursun, mekanik çağın, garnizon hükümleri damoklesin kılıcı gibi tepelerde parıldasın; Yansın, yaksın, kessin, kan aksın, buram buram dumanı tüten al kanlar sarsın, sulasın gamsızın gam yemez bülbüllerinin öttüğü çiçekli dallı meyve bahçelerinin kahpe toprağını, ben bana sen bana biz bize; gönülden gönüle akan bir yolumuz var ya nasıl olsa, varsın anlamasınlar; varsın bu dünyanın kahpesi biz olalım! Lütfedercesine =)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İzleyiciler
About Me
- Temmuz
- Türkiye
- Bir Tutku oyunudur hayat, çelişkiler sarmalında... Ben Çocuktum, kanatlandım. Ben çocuktum kırıldım da iyileştim. Hatta! Ben boğaziçinde akıntısız bir vapurdaydım, simurglar kanat çırpardı içimde. Tanrı ile tavla oynamışlığım vardı. Ben eskidendim. Ben yenidendim, Hışırtılı bir yansımaydım gönüllerde, bütün süprüntülerime selamlar...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder